DOLAR

32,6049$% 0.39

EURO

34,8545% 0.33

GRAM ALTIN

2.495,26%0,45

ÇEYREK ALTIN

4.270,00%-0,18

BİST100

9.467,72%-0,60

BİTCOİN

2109707฿%5.67998

a
  • Bursanınsesi
  • Gündem
  • KKTC Milletvekili Hasipoğlu: Maraş’ı sonunda kararlılıkla açtık, bölgeyi yeni yatırımlarla ekonomiye kazandırmak istiyoruz

KKTC Milletvekili Hasipoğlu: Maraş’ı sonunda kararlılıkla açtık, bölgeyi yeni yatırımlarla ekonomiye kazandırmak istiyoruz

İstanbul'da gerçekleşen 'Ekonomik ve Siyasi Açıdan Gelecek Vizyonu: Kıbrıs Sempozyumu'nda adadaki sorunlar tartışıldı. KKTC Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu Kapalı Maraş'ın açılması konusuna değinerek, "Yıllardır belirsizlik içinde bekledik ama Maraş gibi önemli bir bölgeyi sonunda kararlılıkla açtık. Burası Akdeniz'in en önemli tatil merkezlerindendi. Yüzlerce otel, banka, tiyatro gibi yerlerde, yeni yatırım olanaklarını Türkiye ve uluslararası yatırımlarla ekonomiye kazandırmak istiyoruz" dedi.

İstanbul Rumeli Üniversitesi ve Lob’in International iş birliğinde düzenlenen “Ekonomik ve Siyasi Açıdan Gelecek Vizyonu: Kıbrıs Sempozyumu”nda adadaki son gelişmeler, sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı.

İstanbul Rumeli Üniversitesi Haliç Uygulama ve Araştırma Yerleşkesi’nde gerçekleşen sempozyumda konuşan KKTC Milletvekili ve Maraş Açılımı Komisyonu Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, Kıbrıs’taki sorunun çözümünde Türk tarafının her zaman yapıcı bir rol oynadığını söyledi.

“ARTIK YENİ DIŞ POLİTİKA ANLAŞMAMIZI ORTAYA KOYDUK”

1974 sonrası devam eden federasyon ve çift devletli çözüm tartışmalarına değinen Hasipoğlu, “Şimdiye kadar yıllarca federasyon için çalışmalar yaptık ama artık farklı bir sürece girdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ifade ettiği iki devletli çözüm modeliyle artık Rum kesiminin bizi masada oyalamasını beklemeyeceğiz. Adada her zaman yapıcı olan KKTC yönetimi ve halkı oldu. Artık yeni dış politika anlaşmamızı ortaya koyduk. Uluslararası eşit statü talebinde bulunduk ve bunu tüm platformlarda ifade ettik. Artık kendi kendimizi yönetme talebimiz var” diye konuştu.

“MARAŞ, AKDENİZ’İN EN ÖNEMLİ TATİL MERKEZLERİNDENDİ”

Kapalı Maraş’ın açılması konusuna da değinen Hasipoğlu, “Yıllardır belirsizlik içinde bekledik ama Maraş gibi önemli bir bölgeyi sonunda kararlılıkla açtık. Burası Akdeniz’in en önemli tatil merkezlerindendi. Yüzlerce otel, banka, tiyatro gibi yerlerde, yeni yatırım olanaklarını Türkiye ve uluslararası yatırımlarla ekonomiye kazandırmak istiyoruz” dedi.

“ŞİMDİ YAPILMASI GEREKEN KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN MARKALAŞMA ÇALIŞMALARININ BAŞLATILMASIDIR”

Kıbrıs sorununun sona erdiğini ve artık yapılması gerekenin markalaşma çalışması olduğuna dikkat çeken Av. Bedia Teymur, “Gelinen noktada yarım asırdır süre gelen federe devlet tezi çökmüş ve iki devletli çözüm sürecinden başka bir seçenek olamadığı anlaşılmıştır. Son Cenevre görüşmelerinden sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kararlılıkla belirttiği üzere, bundan sonra iki devletli çözümden başka bir seçenekle masaya oturulamayacaktır. O halde sorun bizim açımızdan bitmiştir. Bizim yapacağımız bu andan itibaren, tüm dünyaya ilan edilmiş olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmi olarak tanınmasına yönelik çalışmalar sürdürülmesi ve bunun Akdeniz’in incisi yavru vatanımızın markalaşma sürecini başlatmamızdır. Kıbrıs’ın bir sorun adası olduğunu dünya gündeminden çıkarmamız gerekir. Bunun yolu ise turizm, spor ve kültürel faaliyetlere ağırlık vermektir. Kıbrıs, Türk toplumunu kültür ve spor etkinlikleri ile tanımalıdır. KKTC jeopolitik konumu itibari ile buna çok elverişlidir. Hep birlikte Akdeniz’de bir cazibe merkezi oluşturabiliriz.” sözlerine yer verdi.

AK Parti Sakarya Milletvekili ve Türkiye-KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkan Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye arasındaki tarihi bağlara ve KKTC’nin Türkiye’de tanınırlığı için daha fazla çalışma yapılmasının gerekliliğine dikkati çekti.

“ÜRETİMİ DESTEKLEYİCİ UNSURLARIN DESTEKLENMESİ LAZIM”

Atabek, Kıbrıs sorunun çözümünün yanı sıra başka konulara da eğilmek gerektiğini belirterek, “Ekonomisiyle ilgili bazı kişisel gözlemlerimi aktarmak istiyorum. Maalesef ekonomi hizmet sektörüne bağlı ve dolayısıyla kırılgan. Ekonominin güçlendirilmesi lazım. Üretimi destekleyici unsurların desteklenmesi lazım. Güneş enerjisi gibi potansiyeli çok yüksek temiz enerji kaynaklarının beslenmesi gerekiyor. Bunlardan kendi enerjisini kullanabildiği gibi enerji satabilen bir ülke olabilmesi gerekiyor. KKTC’yi tanıyan ülkelerin sayısının artırılması gerekiyor. Bunun için Azerbaycan’da bir girişim yaptık. Azerbaycan parlamentosunda inşallah bir dostluk grubu oluşturulacak ve ticari ilişkiler geliştirilecek.” dedi.

KKTC’ye yaptığı ziyaretlerde aradaki bağların güçlü olduğunu gördüğünü anlatan Atabek, Kıbrıslı ailelerin neredeyse tamamında şehit ve gazi olduğunu, savaşın ve çatışmaların etkilerinin hala çok sıcak olduğunu söyledi.

“CUMHURBAŞKANIMIZIN İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ BİZİ ÇOK HEYECANLANDIRDI”

Lob’in International Başkanı Fahri Ustaoğlu da sempozyumda yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ta 1974 öncesi ve sonrasında oluşan sorunların hala devam ettiğini belirterek, “KKTC ne bir yavru vatan ne de bağımsız bir vatan olabildi. Bu federasyon ve iki devletli çözüm seçenekleri arasında Cumhurbaşkanımızın iki devletli çözümü dillendirmesi bizi çok heyecanlandırdı. Bu heyecanı diri tutmak ve güçlendirmek için biz de bu sempozyumla destek vermek istedik. Burada alınan kararların geleceğe ışık tutacağına inanıyorum. Kıbrıs’ı birlikte paylaşacağız, sorunları birlikte çözeceğiz.” diye konuştu.

“TÜRKİYE AÇISINDAN ASLINDA BİR SORUN YOK”

İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Mucip Gökçen de Kıbrıs sorununda Türkiye’nin ve KKTC’nın her zaman yapıcı bir rol aldığına vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: “Türkiye açısından aslında bir sorun yok. Türkiye kendi kararını vermiş, uluslararası anlaşmaların Türkiye’ye verdiği yetkilerle Kıbrıs’ta tek taraflı hareket etme arzusu gösteren Rumlara karşı bağımsızlığını kazanan KKTC’yi kurdu. Hem Türkiye için hem de Kıbrıs Türkleri için müspet gelişmeler sağladı.”

“TÜRKİYE, KKTC YANINDA OLMUŞ VE OLMAYA DEVAM EDECEKTİR”

Kıbrıs’ta günümüzde de devam eden sorunlar karşısında Türkiye’nin adil ve dengeli bir politika izlediğini anlatan Gökçen, “Sorunlar Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi tarafından ayrıca onlarla uluslararası arenada hareket eden devletler yüzünden devam ediyor. Bununla birlikte sorunun daha fazla uzayacağını düşünmüyorum. AB, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyetini üye yapıyorsa aynı şartlarda kurulan KKTC’yi de üye yapmalı. Türkiye bu süreçlerde her zaman tüm gücüyle KKTC’nin yanında olmuş ve olmaya devam edecektir. Kıbrıs’ta kendi varlığımızı nasıl güçlendirebiliriz, yeni enerji kaynaklarını nasıl kullanabiliriz ve işletebiliriz bunları düşünmemiz lazım. Bu açıdan Kıbrıs, Türkiye için artık daha da önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Eski Turizm ve Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı da KKTC’nin tanıtılması ve uluslararası alanda güçlü bir şekilde savunulabilmesi için akademik, diplomatik ve kültürel çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.

Konuşmaların ardından Kıbrıs sorununa ilişkin ekonomik ve siyasi parametrelerin tartışıldığı bir panel düzenlendi. Sempozyuma İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. H. Tamer Dodurka, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.

Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Kara

YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

525 yıldır aynı yerde duruyor! İstanbul’daki gizemli tabutun sırrı çözüldü

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.