MÜSİAD’dan asgari ücret için enflasyon üzerinde zam önerisi

Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Lideri Mahmut Asmalı, “2022 yılı için belirlenecek taban fiyat artırımının, patron üzerindeki taban fiyat vergi yüklerinin bir kısmı hafifletilerek kesinlikle yıl sonu enflasyon oranının üzerinde olması gerektiğine inanıyoruz.” dedi.

Asmalı, MÜSİAD’ın 2021-2023 periyodu İdare Heyeti’nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, MÜSİAD’ın 26. Olağan Genel Konseyi’nde MÜSİAD’ın 7’nci Genel Başkanlığı misyonunu üstlendiğini anımsatarak, idare konseyi üyeleri, yurt içi-yurt dışı şube liderleri ve üyeler ile birlikte ahenk içinde çalışacaklarını belirtti.

MÜSİAD’ın 2021-2023 maksatlarını, faaliyet planı ve stratejilerine değinen Asmalı, “MÜSİAD olarak 31 yıldır gücümüzü üyelerimizden alarak ilerliyoruz. Şubeleşme ve irtibat merkezlerimizi büyük bir süratle açtık, açmaya da devam ediyoruz. Yurt içinde 88 şubeye, yurt dışında ise 74 ülkede 81 irtibat noktasına ulaştık. Değişik bölümlerde faaliyet gösteren 11 bin üyemiz ve 60 bin firmamız ile 1 milyon 800 bin şahsa istihdam sağlıyoruz. Oluşturduğumuz katma kıymet ile Türkiye iktisadının gelişmesine istikamet veriyoruz.” diye konuştu.

Asmalı, gelecek periyotta geçmiş deneyimleriyle, bugünün yeniliklerini birleştirerek, “Yüksek Ahlak Yüksek Teknoloji” prensibiyle Türkiye’yi orijinal ufuklara taşıyacaklarını aktararak, 50 şahıstan oluşan idare konseyi ile birlikte aldıkları bayrağı daha ileriye taşımak için heyecan, azim ve kararlılıklarının tam olduğunu söyledi.

Yeni devirde birçok özel aktiflik planladıklarını belirterek yıl sonuna kadar yapacakları etkinliklere dikkati çeken Asmalı, şunları kaydetti:

“Bu hafta sonu 25’inci Memleketler arası İş Forumu kapsamında 3 özel uçak ile 500’ü aşkın iş adamı ile dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın başşehri Bakü’ye gidiyoruz. Yurt dışı şubelerimiz ve başka forum üyesi paydaş ülke temsilcilerinin iştiraki ile 1.000’i aşkın iş adamından oluşan heyetle Bakü’ye adeta çıkarma yapıyoruz. Üç gün sürecek bu aktiflikte, bilhassa işgalden kurtarılmış Karabağ’da yapılacak altyapı-üstyapı yatırım imkanlarını ve ticari iş birliklerini konuşacağız. Şube liderlerimizin iştiraki ile genel yönetim şurası toplantımızı 3-4 Aralık’ta Bursa’da yapacağız. Burada ‘Otomotiv Teknolojileri ve Yan Endüstrisinde Yeşil Dönüşüm’ başlığını, alanında uzman konuklarla masaya yatıracağız. 22 Aralık’ta İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde 4’üncüsünü düzenleyeceğimiz Vizyoner’21 etkinliğimiz olacak. Bu etkinliğimizde ‘Fark Et’ mottosu ile alanında uzman konuklarımızla ‘dijitali, teşebbüsü, iklimi, dönüşümü, değerleri/fark et’ diyeceğiz.”

Türkiye’nin yerli ve ulusal üretim gücüne, her açıdan katma kıymet sağlayabilmek hedefiyle yeni periyot amaçlarını 7 ana başlık altında kurguladıklarını belirten Asmalı, kelam konusu unsurları şöyle sıraladı:

“G-20 ülkelerinin tamamında MÜSİAD ofislerinin güçlendirilmesi ve ticari diplomasinin artırılması, Körfez İşadamları İrtibat Ofisi’nin kurulması, yurt dışında en az bir MÜSİAD Expo Fuarı’nın düzenlenmesi, MÜSİAD Memleketler arası Tahkim Merkezi’nin kurulması, mikro ihracatın desteklenmesi, bu doğrultuda her üyemizin lojistik, insan kaynakları, ödeme sistemleri üzere altyapı süreçlerinin güçlendirilmesi, iktisat diplomasisi faaliyetleriyle büyükelçi ve ticari ataşelerin Anadolu’daki iş insanları ile bir ortaya getirilmesi, MÜSİAD Ticaret Ofisi’nin (MTO) kurulması.”

“2023 yılında 250 milyar dolarlık ihracat amacının rahatlıkla aşılacağına inanıyoruz”

Mahmut Asmalı, her alanda dünya çapında işlere imza atan teşebbüsçü ve yatırımcılarla, dünyaya örnek olacak iş modelleri kurguladıklarını, kültür ve sanat faaliyetlerine MÜSİAD Sanat markasıyla yıl uzunluğu süren çeşitli etkinliklerle devam edeceklerini, Genç MÜSİAD ve MÜSİAD Bayan’ın projelerini desteklemeyi sürdüreceklerini söyledi.

Türkiye’nin bilhassa sıhhat alanında yapılan akılcı yatırımlar ve büyük dönüşümle, Kovid-19 salgınını dünyada en âlâ yöneten ülkelerden biri olduğunu belirten Asmalı, gelişmiş iktisatların bile, büyük kahırlar yaşadığı bu devirde Türkiye’nin, salgının iktisat üzerindeki tesirini hudutlu tutmayı başardığını aktardı.

Asmalı, Türkiye’nin ocak-ekim devrindeki ihracat başarısına dikkati çekerek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“MÜSİAD olarak Türkiye iktisadının, bilhassa hizmet ihracatının artması ile birlikte 2023 yılında 250 milyar dolarlık ihracat maksadını rahatlıkla aşacağına inanıyoruz. Hatta bu sayının 300 milyar dolar düzeyine çıkabilmesini de pekala mümkün görüyoruz. Bunun için MÜSİAD üyesi ihracatçılar ile gerçekleştirdiğimiz özel araştırma kapsamında 3 temel strateji belirledik. Bu stratejiler; katma pahalı, yüksek teknolojili eserlerin ihracatına yönelik stratejilere yük vermek, yurt dışı lojistik merkezlerine odaklanmak, bu kapsamda her türlü altyapı sürecini güçlendirmek, e-ihracat ve mikro ihracatı desteklemek. İhracatımızın kalıcı bir formda artış kaydetmesi, dış ticaret fazlası veren bir ülke niteliğine kavuşmamız ve sürdürülebilir bir büyüme için Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya bütün beklenen yeni ihracat pazarlarına MÜSİAD olarak talibiz. Bu nedenle MÜSİAD olarak ticari diplomasi çalışmalarımıza da tartı verdik.”

Türkiye’nin e-ihracata yönelik birçok avantaja sahip olduğuna değinen Asmalı, “Bunları 5 başlık altında sıralayabiliriz; Ülkemizin jeo-stratejik pozisyonu, 30 milyon yaklaşan genç nüfusu, bölgesindeki istikrarlı siyasi yapısı, 4 saatlik uçuş aralığında 1,6 milyar kişilik pazara ve 28 trilyon dolar Gayrı Safi Ulusal Hasıla’ya hitap edebilme potansiyeli, 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan sanayi ve ticaret kentlerine sahip olması. Bu avantajları gerçek yönetebildiğimiz takdirde, e-ihracatta ülke olarak çok farklı bir pozisyona ulaşabileceğimize inanıyoruz.” diye konuştu.

“Asgari fiyatın yıl sonu enflasyon oranının üzerinde olması gerektiğine inanıyoruz”

MÜSİAD Lideri Asmalı, Türkiye gündemini meşgul eden en değerli bahislerden birinin faiz indirim kararı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Faizlerin iki istikameti var. Getiri tarafı ve maliyet istikameti. Sanayiciyi ilgilendiren maliyet tarafı yani kredilerdir. Münasebetiyle faizlerin yüksek olması üretim maliyetlerinin yüksek kalmasına neden olmakta ve enflasyonun yüksek çıkmasını sağlamaktadır. Endüstrici ve iş insanları derneği olarak bizi ilgilendiren kısmı da burasıdır. Faizler ne kadar düşerse üretim maliyetleri de kredi faizlerinin gevşemesine bağlı olarak birebir ölçüde düşecektir. Bu durum enflasyonun düşmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda yatırımların, üretimin ve istihdamın önündeki en büyük mahzur olarak gördüğümüz faiz oranlarının düşürülmesini MÜSİAD olarak destekliyoruz.”

Tüm bunların yanında çalışanların daha uygun maddi şartlar altında çalışması, hayatlarını daha müreffeh bir biçimde sürdürmeleri, alım güçlerinin artmasının, en az onlar kadar patronlar olarak kendilerini de şad edeceğini belirten Asmalı, “Bu bağlamda 2022 yılı için belirlenecek taban fiyat artırımının, patron üzerindeki taban fiyat vergi yüklerinin bir kısmı hafifletilerek kesinlikle yıl sonu enflasyon oranının üzerinde olması gerektiğine inanıyoruz.” dedi.

Asmalı, Paris İklim Mutabakatı’nın iklim krizi ile çaba kapsamında bir dizi uygulama ile iş dünyasına kıymetli sorumluluklar yüklediğini anlatarak, “Bu kapsamda MÜSİAD olarak iki temel amacımız bulunuyor; birinci evre her alanda sürdürülebilirliği desteklemek, ikinci kademe ise otomotivden besine, ulaşımdan güce, hazır giysiden tarıma kadar, her bölümde, üretim zincirinde oluşabilecek karbon ayak izini azaltmaya yönelik projelerin öncüsü olmak. Bilhassa tarım kesiminde daha fazla eser elde etmek emeliyle tohum ıslahı, sulama ve gübreleme otomasyonları, akıllı gübre idaresi, hassas ilaçlama, izlenebilirlik yazılımları üzere çeşitli teknolojilerin kullanılmasına taraf veren yeşil kalkınma ihtilalini sonuna kadar destekliyoruz.” halinde konuştu.

Asmalı, güçlü bir iktisada sahip Türkiye’nin, hak ve hukukun, adalet ve eşitliğin, barış ve itimadın, refah ve mutluluğun hakim olduğu bir dünyanın yine inşa edilmesinin en büyük öncüsü olacağını belirtti.

“Bütün ekonomik kurumlarının birbiriyle ahenk içinde çalışmasını hakikat olacaktır”

Mahmut Asmalı, bir iş adamı olarak kur artışlarının kendilerini hiçbir biçimde etkilemediğini söylemenin yanlışsız olmayacağını belirterek, ham hususun bilhassa kura bağlı olarak artış gösterdiğini söyledi.

Kur artışlarının tek ve en değerli dizginleme sebebinin faiz artışı olarak görülmesini hakikat bulmadıklarını tabir eden Asmalı, “Faiz artışları kesinlikle enflasyonun 5-6 puan üzerinde olması gerekir’ şeklindeki bir söylemi de gerçek bulmuyoruz. Kaldı ki biz sanayiciyiz. Hasebiyle sermayeye gereksinim duyuyoruz. Bu noktada da bankaların faiz indirmesini, konuşmamla belirttiğim üzere hakikat buluyoruz.” dedi.

Asmalı, çalışanların hakikaten enflasyon karşısında ezilmemesini ve enflasyonun çok üzerinde bir maaş artışını desteklediklerini vurgulayarak, “Bütün bunları yaparken bütün yükü de patron kısmına yüklenmesini gerçek bulmuyoruz. Hasebiyle tahminen enflasyon oranı kadar bir yük patrona yüklenir lakin onun üzerindeki vergi yükünün kamu tarafından karşılanmasının gerçek olacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

Merkez Bankası’nın gayesinin paranın istikrarını sağlamak olduğunu, münasebetiyle bu manada yapılan çalışmaların bulunduğunu, siyasalların de halka karşı hesap vermek zorunda olduğunu aktaran Asmalı, “Dolayısıyla bu manada merkez bankalarının, siyasilerle uyumlu çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Şayet bu kadar hassas bir devirde kurumlar ortası farklılıklar olursa bu daha büyük bir tehlike getirebilir. Bu manada gönlümüz ve isteğimiz Türkiye’nin bütün ekonomik kurumlarının birbiriyle ahenk içinde çalışmasını hakikat olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

“İnsanlarımız tasarruf yapınca ya altın alıyor döviz alıyor, bu algının değişmesi lazım”

MÜSİAD Lideri Asmalı, ham unsur tedarikinde yaşanan meselelerin herkesin malumu olduğuna işaret ederek, ham unsur ve orta mamul yatırımlarının katiyen teşvik edilmesini edilmesi gerektiğini lisana getirdi.

Asmalı, kendi bünyelerine milletlerarası akrediteli tahkim merkezi kurulmasını önemsediklerini, bu devir hayata geçireceklerini belirtti.

İşsizlik ile ilgili önemli çalışmalarının olacağını söz eden Asmalı, bilhassa orta eleman noktasında önemli problem yaşadıklarını, meslek liselerinin güçlendirilmesi ve endüstrinin gereksinimi olan orta elemanın bu halde karşılanmasını desteklediklerini, yeni periyotta buna özel rapor hazırlayıp kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

“Atanmış ekspertizden vazgeçiliyor”

Mahmut Asmalı, Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u ziyaretinde atanmış ekspertiz konusunu görüştüklerini belirterek, atanmış ekspertizden vazgeçileceğini, sistem üzerinden firmalara ekspertizi tercih hakkı verileceğini, oradaki formu müteahhitlerin, satıcıların dolduracağını ve suistimalleri Sermaye Piyasası Konseyi’nin denetleyeceğini bildirdi.

Türkiye’de her yıl 750 bin konuta muhtaçlık olduğuna işaret eden Asmalı, “Her sene aslında 100-150 bin konut açığı var. Hükümetin arsa geliştirip müteahhitlerin önünü açması lazım. Yeni konut imaline sürat verilmeli.” dedi.

Asmalı, İstanbul’da arsa arzında sorun olduğuna dikkati çekerek, kentsel dönüşümün de değerli olduğunu vurguladı.

Gelecek periyotta yatırımların bir ölçü daha artacağını söz eden Asmalı, “Şu anda firmalarımız hiç olmadığı kadar ağır bir talep ile karşı karşıya. Ek kapasite artışı olacaktır.” diye konuştu.

Daha önce hiç #coin alımı yaptınız mı? #Bitcoin

— Haberler.com (@Haberler) November 9, 2021