KOSOVA’DAN, BEYAZ PERDEYE UZANAN MÜCADELE

BEĞENDİM

ABONE OL

News

BURSA’da yaşayan Kosova doğumlu Diş Doktoru Gökhan Tunalıgil, birinci gençlik yıllarında şahit olduğu Sırp zulmünü, kardeşi ile birlikte başrolünü oynadığı sinema sineması ile beyaz perdeye aktardı. ‘Srebrenitsa Katliamı’ öncesi ve sonrasında yaşanılanları, ‘Saklı Yüzler Bosna’ Sineması ile anlatan Tunalıgil, “Bu bizim Bosna Halkına borcumuzdu. Maksadımız, katliam sonrasında, o beşerler ortasında yaşayan savaş suçlularının adalet önüne çıkması” dedi.

Kosova doğumlu Bursalı Diş Doktoru Gökhan Tunalıgil, birinci gençlik yıllarında şahit olduğu Sırp zulmünü, kardeşi ile birlikte başrolünü oynadığı sinema sineması ile beyaz perdeye aktardı. Tunalıgil, savaş raporlarına dayandırdığı senaryosuyla, ‘Srebrenitsa Katliamı’ öncesi ve sonrasında yaşanılanları, ‘Saklı Yüzler Bosna’ Sineması ile anlattı. Ayhan Tunalıgil’in senaryosunu yazdığı, Haktan Özkan’ın direktörlüğünü yaptığı sinemanın galası 23 Ekim Cumartesi günü Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde, sanatçı Haluk Levent’in de iştirakiyle yapılacak. 29 Ekim’de vizyona girecek olan sinemanın 1,5 yıl süren çekimleri, pandemi nedeniyle Bosna’ya gidilemediği için, mecburî olarak Bursa’da, coğrafik özellikleri Bosna’ya benzeyen 41 başka yerde yapıldı. 4 mevsimin yer aldığı çekimlerde plato olarak Uludağ, Sarıalan, Mürseller Köyü, Çıkarı Köyü, Botanik Park, Hünkar Köşkü, Merinos Kültür Merkezi ile Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi yerleri kullanıldı. Sinemadaki dövüş sahneleri için oyuncular, birebir vakitte aikido hocası da olan Gökhan Tunalıgil tarafından teğe bir eğitildi.

‘BU SİNEMA SAVAŞ KABAHATİ İŞLEYENLERE KARI ONURLUCA DİRENEN BİR YAPITTIR’

18 yaşına kadar Kosova’da yaşayan Gökhan Tunalıgil, ‘Bu sinema savaş hatasını işleyenlere karşı onurluca direnen bir yapıttır. Yugoslavya’nın külliyen yıkılmasını yaşayanlardan biriyim. Bosna savaşı başladığında ben 8 yaşındaydım. O yaşadığımız acıları çocuk olmama karşın hatırlıyorum. Yugoslavya’nın artık savaşla ayrılan son modülü Kosova’ydı. Kosova’da o savaş sürecini teğe bir yaşayanlardanız. Birden fazla benim arkadaşlarım, akrabalarım, yakınlarını kaybetti. ve biz Türkiye’ye geldik. Türkiye’ye geldikten sonra iki yol vardı. ya biz bu acıları büsbütün kenara atıp unutacaktık ya da orada hala o acıları yaşayan insanların sesi olacaktık. Biz onların sesi olmaya karar verdik. ‘Saklı Yüzler Bosna’ sineması Kosova’da, Bosna’da savaş hatasını işleyenlere karşı onurluca direnen bir yapıttır. Geride kalanlar yakınlarını kaybedenler savaş kabahatini işleyenlerle nerdeyse iç içe yaşıyor. Hatta birçok devlet kademesinde bile vazife yapıyor. ‘Saklı Yüzler Bosna’ sineması bu kirli ilgileri, bu insanların pervasızca o insanların ortasında yaşamasını ortaya koyan bir yapıttır? dedi.

SİNEMANIN SENARYOSU SAVAŞ RAPORLARINA DAYANDIRILDI

Sinemada yer alan oyuncuların hepsinin Kosova ve Bosna ile temasının olduğunu, kimilerinin da savaşta birinci derece yakınlarını kaybettiğini belirten Tunalıgil, senaryonun ise büsbütün savaş raporlarına dayandırıldığına dikkat çekerek şunları kaydetti:

‘Daha evvel Bosna ile ilgili yapılan bir sürü yapıt var. Sıcak savaş devri işlenmiş, işin içine biraz romantizm katılara olay eşit gösterilmeye çalışılmış. Lakin bu o denli değil. Eşit bir savaş yapılmadı. Bu mazlumla zalimin savaşıydı. Bilhassa Srebrenitsa’da binlerce hatasız insan bir gecede toprağa gömüldü. Bunun içinde daha dünyaya gelmemiş, anne karnındaki çocuklar bile vardı. Düşünsenize dünyaya gelmeden hayatınızı kaybediyorsunuz. ve bu soykırımla oluyor. Çok acı bir şey. Biz bu sinemaya başlarken savaş raporlarını okuduk. Orada yaşayanların çektiği acıları dinledik. ve inanılmaz bir şey var. Binlerce, yüzbinlerce insan ölüyor ve bunları yapanlar yargılanmıyor. Yargılananların sayısı da 40. Biz bunların hepsini sinemada işledik. Hatta geleceğe yönelik de neler olabileceğine dair ışık tuttuk. Korkusuzca, gerçeklerden kaçmayarak, bu sinemaya bütün mevzuları koyduk.’

‘SANAT EN GÜÇLÜ SİLAHTIR’

Bu sineması yapmaktaki gayelerinin savaş suçlularının adalete teslim edilmesi olduğunu söyleyen Gökhan Tunalıgil, ‘Sanat en güçlü silahtır. Biz tekrar savaş olsun demiyoruz. Adilce, adaletli bir halde bunun yerini bulmasını istiyoruz. Zira çocuğunu, eşini kaybetmiş bir anne, bilhassa Srebrenitsa annelerinden bahsediyorum. Sabah kalkıyor ve karşısında oğlunun, eşinin, kızının katilini görüyor. İlla ki bunların bir sesi olması gerekiyordu. ‘Saklı Yüzler Bosna’ sineması olarak sesleri olduk” tabirlerini kullandı.

‘BOSNA ORDUSU ÜZERE İMKANSIZLIKLARLA SİNEMASI YAPTIK’

‘Saklı Yüzler Bosna’ sineması ile birinci sinema sineması direktörlüğünü yapan Haktan Özkan ise tıpkı vakitte arkadaşı olan Gökhan Tunalıgil’in kıssasından etkilendiği için projede yer aldığını söyledi. Haktan Özkan, ‘Çok acılar yaşadığını söyledi, öyküsünü anlattı. Kıssasından baya bir etkilendim. Hatta hayallerime girdi bile diyebilirim. O yörenin insanı değilim ancak ben de bir Türk’üm. O kan yerde kalmasın dedim. Gidip de elimize silah alıp savaşmadık lakin elimizde bu türlü bir meziyet var. Meziyetimizi bu uğurda kullanalım dedik. Bosna ordusu üzere imkansızlıklarla sineması yaptık. Bir tripot, bir kamera ve bir bilgisayarımız vardı. 300 bin lira olan bir maliyeti oldu. Onu da oraya olan borcumuzu ödemek için biz kendimiz karşıladık’

dedi.